Turizm ve Strateji

Turizm Stratejileri Derneği Başkanı Genel Kurul Konuşması

Açıklama

Kısa Adı TuriSt olan Turizm Stratejileri Derneği Başkanı Semih Selimoğlu, Genel Kurul konuşmasında kurdukları derneğin vizyonunu anlattı.

"STRATEJİSİ OLMAYAN, BAŞKALARININ STRATEJİLERİNDE PİYON OLUR"

Başkan Selimoğlu, "Türkiye'nin turizm potansiyelinin ekonomik değerinin Türkiye gibi üç ülkeyi doyurabilecek büyüklüğe sahip olduğunu ifade ederek, küresel pazarın turizm pastasından alınabilecek payın onlarca kez katlanabileceğini" ifade etti.

Türkiye'nin Anadolu ve Trakya medeniyetleri ile dünya halklarının büyük bir çoğunluğunun ilgilsini birinci derece czibe merkezi olduğunu dle getiren Semih Selimoğlu, yıllardır uygulanan pek çok yanlış politikanın zincirleme etkisi ile pazarda ancak dış güçler tarafından yönetilen bir turizm ülkesi olmakla yetinmek zorunda kaldığımızı ifade etti.  

"Sürdürülebilir ve sağlıklı Ulusal Turizm Stretejisi olmayan bir Türkiye'nin ancak elalemin piyonu olabileceğini" ifade eden Başkan,"Bu işin bütün sorumluluğunu da siyasilere yüklemenin büyük bir hata olacağını" söyledi..

"Sektör ne isterse siyasetçilerin onu uygulamaya özen gösterdiğini, bununda normal olduğunu" söyleyen Semih Selimoğlu, öncelikle sektörün holistik olarak bir araya gelerek, sürdürülebilir ve çağdaş hayatın koşullarına göre hareket etmesi gerektiğini açıkladı.

Turizmi meydana getiren ve bu sektörden beslenen sektörel örgütlerinin sadece kendileri gibi işletmelerin bulunduğu dar bir açıdan değil bütüncül bir paradigmadan bakmalarının gerektiğini aksi taktirde herkesin gemsin kurtaran kaptanı oynaması halinde bazı alt sektörlerde kısa süreli başarılar ıluşmasını sağlanılabileceğini ancak bunun uzun vadede toplam faydaya zarar vereceği" şeklinde konuşmasına devam etti.

Bu sebeple sadece otelcler, sadece acenteler, sadece rehberler veya resotanlar açısından ya da turizmi meydana getiren diğer alt sektörler açısından değil, üyük bir çarkın dişilileri gibi holistik bir anlayışa ihtiyaç olduğunu açıkladı.

Bu sebeple turizmi meydana getiren tüm sektörleri içeren ve işi turizme fayda sağlayacak stratejiler geliştiren ve projeler oluşturan ve turizmi meydana getiren tek bir sektöre kümesine değil ulusal turizme fayda sağlayacak yenilikçi turizm hamleleri için herkesle çalışacaklarını ifade etti.

Streteji geliştirmenin veya bir strtejinin olduğundan bahsetmenin komik olduğunu ifade eden Başkan Semihoğlu, Stratejilerin sürekli güncellenmesi, gözden geçirilmesi, yenilenmesi gerekiyorsa çöpe atılıp sil baştan yapılması gerektiğini ifade etti. Bazı insanlar kendi geliştirdikleri bir fikre aşık olurlar. Ömürlerinin sonuna kadar sadece o fikir için atar kalpleri. Bu romantizm şiirsel bir güzellik içerir elbette ama turizmciler olarak bizden beklenen şey şiir yazmamız değil.

Tarlada domates üreten Hatice teyze o domatesin kilosunun değil 1 tanesinin 5 Arvoya satılabildiğini görmek istiyor bir otelde, bir rehber kardeşimizin okula giden çocukları rehberlik yapan babaları veya annelerinin gezdirdiği bir turistin kendisine onlarca yeni turist kazandırdığı hikyaseini duymak istiyor. Taksi sürücüleri şehre yeni gelmiş turistlerin çok olmasını ve bunlardan en azından bir kısmının taksiye binecek kadar yeterli olmasını isityor. Havluları, çarşafları değiştiren house keeper, otelinin en çok çalıştığı seyahat acentesinin sahibine teşekkür etmek istiyor. Bankacılar Turizm sektörüne daha çok kredi vermek istiyor. Valiler, kaymaklamlar, belediye başkanları, kendi şehirlerine daha çok turist gelmesi için istekliler...

Bir stratejiniz olması yetmez. İyi ve yenilenmiş olması da gerek. Turizmi meydana getiren tüm paydaşların benimsemesii inanması, güçbirliğine can atması gerek. Bir strtejinin sürdürüebilir olması gerek. en azından hedefe ulaşıana kadar.

Hipokratın, doktorlara birinci tavsiyesi manidardır. Müsadenizle Hipokrat'ın Yemininin özgün metnini burada sizlere okumak isityorum. Turizmciler olarak ders almamız gereken çok şey saklı bu metinde. Lütfen beni Dikkatle dinleyin dostlarım:

 

Hekim Apollon, Asklepios, Higiya, Panacea üzerine ve bütün Tanrı ve Tanrıçaların huzurunda yemin ederim ki, yeteneğim ve gücüm elverdiğince bu andı ve sözleri tutacağım:

 

Bu sanatta hocamı, babam gibi tanıyacağım, rızkımı onunla paylaşacağım, ihtiyacı olursa kesemi onunla bölüşeceğim, çocuklarına kardeşim gibi bakacağım ve öğrenmek isterlerse bu sanatı ücretsiz öğreteceğim; ilaç reçetelerini, şifai bilgileri ve diğer bilgileri sadece ve sadece kendi evlâtlarıma, hocamın çocuklarına ve hekimlik kurallarına uygun sözleşmeyle bağlı ve and içmişlere öğreteceğim.

 

Yeteneğim ve hâkimiyetim ölçüsünde hastalarımın iyiliği için tedaviler önereceğim ve asla kimseye zarar vermeyeceğim.

 

İsteyen hiç kimseye öldürücü bir eczayı ne vereceğim ne de bunu tavsiye edeceğim; benzer şekilde, bir gebe kadına çocuk düşürmesi için ilaç vermeyeceğim.

 

Hayatımın ve sanatımın saflığını koruyacağım.

 

İç organlarındaki taşı keserek almayı, hastalığı çok açık olan hastalarda bile, işin ehli olan (cerrah)lara bırakacağım.

 

Hangi eve girersem gireyim, bütün kasıtlı kötülük ve suistimallerden ve özellikle de ister hür ister köle olsun erkek ve kadınların vücudunu kötüye kullanmaktan kaçınarak, sadece hastaya yardım için gireceğim.

 

Gerek sanatımın icrası sırasında gerekse insanlarla gündelik ilişkideyken edindiğim bilgileri ortalığa saçmayacağım, bir sır olarak saklayacağım ve kimseye açmayacağım.

 

Bu yemine sadık kalırsam hayatımı ve mesleki uygulamalarımı insanların tümünden ve her zaman saygı görerek mutlulukla sürdüreyim, ama ona ihanet eder ya da çiğnersem tam tersini yaşayayım.

Turizmi meydana getiren  hangi sektörden olusak olalım, diğer sektörlerdeki turizmci kardeşlerimizin de sisiteme faydalı olabileceği ve onunda biizmle bilirkte refah içinde kalkınabileceği stratejiler ile hareket edersek, birbirimizle yarışmadan, birbirimizden çalmadan, hep beraber daha çok kazanabiliriz. 

Var olanı paylaşmayalım. Pastayı büyütelim diyor ve sözlerime son veriyorum